SAYI:1 KONU: YASEMİN YÜRÜK
3 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
SAYI:1 KONU: YASEMİN YÜRÜK
»-(¯`v´¯)-» »-(¯`v´¯)-»
1986' da İstanbul’da doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bale Bölümünde ortaöğretim ve liseyi bitirdi. İstanbul üniversitesi Devlet Konservatuarı Bale Bölümünde Klasik Bale eğitimini sürdürüyor. ATATÜRK Kültür Merkezi Çocuk ve Gençlik Balesinin sergilediği oyunlarda üç yıl boyunca rol aldı. Özel şan ve piyano dersleri aldı. Reklam jingle leri seslendirdi. Tiyatro dersleri aldı.
1-) Zerrin Özer'in Rumeli Hisarı ve Bostancı Gösteri Merkezi'ndeki konserinde vokal ve danscı olarak sahne aldı.
2-) Yasemin annesi ve anneannesiyle yaşıyor. Babasının ikinci eşinden bir erkek kardeşi var.
3-) Araba park edemiyormuş, bu yüzden sürücü kursuna gitmiş.
4-) Okuldayken diş teli takmış.
5-) Çok güzel çeşit çeşit soslar hazırlayabiliyomuş.
6-) Hiç aldatmamış ama bir kez aldatılmış.
7-) Başı ağırdığında bile hemen ilaca sarıldığı için gastrit olmuş daha bu yaşta.
8-) Çok esmer olduğu için okuldaki arkadaşları ve öğretmenleri yasemine maşacı diye hitap ediyorlarmış.
9-) En sevdiği meyve üzümmüş.
10-) Lisedeyken çok yaramazmış. İlgin diye bir arkadaşı varmış onla birlikte hep ceza alırlarmış.
11-) Asla vatkalı şeyler giymezmiş.
12-) Simetri takıntısı varmış.
13-) Sevgilisi varmış konserlere çıkmadan yada televizyona çıkmadan önce hep ararmış
14-) Kızlar diyor ki; "Yasemin çok kolay ağlar, bazen sırf şımarıklıktan ağlar duygu sömürüsü yapar".
15-) Bir keresinde oyun oynarken yanlışlıkla enstrüman olarak kullandığı tefi arkadaşının kafasına geçirmiş.
16-) Bel fıtığı varmış.
17-) Her şeyden önce bir kişi ile tanıştığında kişinin önce gözlerine sonrada ayakkabılarına bakarmış.
18-) Plakası YY'miş Yani Yasemin Yürük!
19-) Yasemin annesine kızdığı zaman annesinin yastığının altına ıspanak koyarmış.
20-) Yasemin'in kuzeninin adı Bengü Ceyda'ymış.
21-) Göbek adı Damla'ymış.
22-) İlkokul son sınıfta iken bi Sibirya kurdu varmış bahçede yer yapamamışlar köpeklerine bir süre balkonda bakmak zorunda kalmışlar, bahçede kocaman bir kulübesi varmış. Motorsiklet geçtiğinde sürekli havlıyomuş. Susması için illa yanına gitmek gerekiyormuş. Yasemin kulübeye girmiş onunla kulübeden çıkınca yine havlamaya başlamış, Yasemin de sabaha kadar külübenin içinde köpeğiyle birlikte uyumuş sabah gözlerini açtığında köpeği suratını yalıyormuş.
23-) Yasemin küçükken Barbie bebeklerinin saçını boyar ve arabaya oturtururmuş.
24-) Birisi elini burnuna soktuğunda o da sokarmış.
25-) 4 yaşındayken pamuk prensesin arkadaşını oynamış boyu kısa olduğundan pamuk prensesi oynayamamamış malesef pamuktan sakalını kaldırıp püf yapıyormuş.
DOĞUM TARİHİ: 21 EYLÜL 1986
DOĞUM YERİ: İSTANBUL
BURCU: BAŞAK
EN SEVDİĞİ YEMEKLER VE İÇECEKLER: KOLA, BALIK ET, TAVUK VE ÇİKOLATA
EN SEVMEDİĞİ YEMEKLER VE İÇECEKLER: NANE, YUMURTA,
LAKABI: MAŞACI
BOYU: 1.60
KİLOSU: 61
DİNLEDİĞİ SANATÇILAR: KENAN DOĞULU, MADONNA, TARKAN, ŞEBNEM FERAH
Yasemin
Yasemin, canıma can
Yasemin, derdime derman
Yasemin, kalbimde heyecan
Yasemin, dilimde her an...
Yasemin, sıcacık bir his
Yasemin, gözde bir nur perdesiz
Yasemin, bir ahu ki kaprissiz
bu haftanın kişisi : Pink
Alecia Beth Moore sahne adı ile Pink. 1979, Pensilvanya doğumlu Amerikalı bir pop müzik şarkıcısıdır.
Asıl adı Alecia Beth Moore olan ünlü Amerikalı pop şarkıcısı Pink, 8 Eylül 1979’ da Amerika’nın Pensilvanya eyaletinin Doylestown bölgesinde dünyaya geldi. Şarkıcının Pink adını almasının sebebi, sanıldığı gibi müzik dünyasına ilk adım attığında saçlarının pembe renkli olması değildi. Arkadaşları ona bu takma ismi, Reservoir Dogs (Rezervuar Köpekleri) filminde ki Mr.Pink karakterine benzediği için takmışlardı. Pink’in müziğe olan ilgisinin başlıca sebebi, babasının onu uyutmak için bestelediği ninnilerdi. Yaşı ilerledikçe bu ninniler düetlere dönüştü ve Pink lise yıllarında babasıyla birlikte ilk bestelerini yapmaya başladı. Yerel bir rap grubuyla sahneye çıktığında ise henüz 13 yaşındaydı. Oldukça sorunlu bir gençlik dönemi geçirdikten ve annesi ile babası ayrıldıktan sonra, annesiyle kavga etmekten bunalarak 14 yaşında evi terk etti ve müzik hayatına daha ciddi bir şekilde devam etmek zorunda olduğunu anladı. Çocukluğunun büyük bir bölümü müzikle geçti. Babasının bu durumdaki etkisi sadece manevi değildi. Ona gitar derslerinde büyük katkı sağlayacak bilgiler vermiş; Janis Joplin, Shirley Murdocuk ve Donna Hathaway gibi isimleri örnek göstererek kızını küçük yaştan itibaren bir müzisyen olarak yetiştirmeye çalışmıştı.
14 yaşına geldiğinde ilk şarkısını yazdı ve Philidelphia’daki Kulüp Fever’da sahne almaya başladı. Yıldızı burada parlamaya başlayan genç kız, her zaman programına dahil olduğu bu kulüpte, sıradan bir cuma akşamında, MCA Kayıt Şirketi yetkililerinin dikkatini çekti. Yeteneğini ölçmek için Basic Instinct isimli bir grupla kısa süre birlikte çalıştırdıkları Alecia’yla çalışmaya devam etmediler. Bu geçici hayal kırıklığı, genç kızın moralini bozmadı. Çünkü o, herhangi bir topluluğa ait olduğunu düşünmüyordu. Çok kısa bir süre sonra, referansları arasında Toni Braxton ve TLC gibi önemli isimleri de bulunduran ünlü LaFace Plakçılık’la birlikte Choice adlı bir R&B topluluğunda çalışmalara başladı. Topluluk, müzik zevkleri ve tarzlar arasındaki uyumsuzluk nedeniyle yoluna devam edemese de Pink’in LaFace ile olan bağları güçleniyordu. Choice ile Atlanta’da yaptığı çalışmaları sırasında yazdığı şarkılarla yeniden keşfedilmişti. Daryl Simmons ile «Just To Be Loving You» isimli parçaya sağladığı katkılar da yeteneğini kanıtlar niteliğe sahipti. R&B’nin popa dönük olduğu tarza ilgi duyan Pink, kısa süre sonra L.A. Reid’e, yazdığı şarkıları gönderdi ve ilk kez ‘solo çalışma’ yapmak üzere harekete geçmiş oldu. Reid, Pink’in çalışmalarından çok etkilenmişti. Artık genç kız, başarılarla dolup taşacak olan kariyerine gerçek bir giriş yapmak üzereydi. Reid sayesinde; Shekspeare, Babyface ve 112 gibi önemli isimlerle birlikte çalışarak besteler üretme şansına sahip oldu.
Pink’in ilk albüm çalışması olan «Can’t Take Me Home» böyle oluştu. Amerika’da En İyi 40 sıralamasına girmeyi başaran albüm, satış rakamlarıyla da çift platin ödülün sahibi oldu. Eleştirmen Christopher John Farley, Time dergisinde «20 yaşındaki bu kızın müziği adından kesinlikle daha güzel» yorumunu yaparken, Bob Brunner ise albüm tanıtımında şarkıların «özgün müzikal etkiler bıraktığı» şeklinde görüş belirtmişti. «Can’t Take Me Home», çıkardığı hit şarkılarla da uzun süre gündeme damgasını vurdu. «There U Go», «Most Girls» ve «You Make Me Sick» gibi parçalar Pink’in başarısını pekiştirirken genç şarkıcı, aynı yıl, MTV Video Ödülleri’nde de «En İyi Yeni Şarkıcı» dalında aday gösterilmişti. 2001 yılında Pink; «Moulin Rouge» isimli sinema filmi için 70’lerin Patti LaBelle klasiği olan «Lady Marmalade»i, Christina Aguilera, Mya ve Lil Kim gibi ünlü isimlerle birlikte seslendirdi. Tüm dünyayla birlikte ülkemizde de büyük ilgi gören yeniden düzenleme çalışması, etkili video klibiyle de dikkat çekti. Pink’e; «MTV Yılın En İyi Videosu» ve «Yılın En İyi Film Videosu» ödüllerinin yanısıra «En İyi Pop Birlikteliği» dalında Grammy de kazandıran «Lady Marmalade», şarkıcının müzik listelerinde bir numaraya yükselen ilk parçası olarak da önem taşıyor. Pink, aynı yıl çıkardığı «M!ssundaztood» albümüyle kayıt şirketinin «altın kuralı»nı çiğnedi. Jim Farber’ın bu şekilde nitelendirdiği madde, «tarzınızı, stilinizi veya imajınızı değiştirerek hayranlarınızın aklını karıştırmayın» ifadesini içeriyordu. Ancak Pink, kumar oynar gibi yaptığı bu değişiklikten alnının akıyla çıkmayı başardı. Yaşadığı ve yaşattığı değişikliklerin temelinde, 4 Non Blondes’un lideri Linda Perry ile birlikte yaptığı işbirliği çalışması bulunuyordu. Pink; albümün çoğunluğunda yardımcı yazar ve yardımcı yapımcı olarak görev alan Perry için, «Onu çok sevdim. Sanırım 13 yaşındayken aynen öyleydim!» diyor. Birlikte oldukları çalışma sürecini ise «ilham verici, özgür ve hayret verici derecede güzel» olarak nitelendiriyor.
«Bu albüm, benim kim olduğumu ve nasıl işler yaptığımı bildiklerini düşünen insanlarda şok etkisi yaratacak.» diyor Pink «M!sundaztood» için. Albümde genç şarkıcı, etkileyici sözleri ve yapımdaki başarısıyla dikkat çekiyor. «Don’t Let Me Get Me» (Beni Benden Almama İzin Verme), kendinden nefret etme konusunu ele alan, ilginç sözlere sahip bir şarkı. En önemli çıkış parçalarından biri olan «Family Portrait»’ te ise anne ve babasının ayrılıklarından söz ediyor. «My Vietnam«‘da, yaşadığı kişisel sorunlarla savaşı karşılaştırdığı akıl dolu diziler yer alıyor. Pink, daha sonraki çalışmasını, Charlie’nin Melekleri: Tam Gaz (Charlie’s Angels: Full Throttle) adlı sinema filmiyle gerçekleştirdi. Filmde kısa bir rolü de bulunan genç şarkıcı, «Feel Good Time» isimli parçasıyla izleyenleri müthiş bir hareketliliğe hazırlıyor. Pink üç yıl aradan sonra ‘I’m Not Dead’ adını verdiği 4. albümüyle döndü. Şarkıcı yeni albümünün ilk single’ı ‘Stupid Girls’ radyo tv ‘larda fırtına gibi esiyor.
İlk single “ Stupid Girls “ de içi boş Amerikan starlarına göndermeler yapan Pink eğlenceli videosu ile oldukca ilgi çekti.Başta Paris Hilton ve Jessica Simpson olmak üzere 50 Cent, Fergie ( Black Eyed Peas),Britney Spears, Lindsay Lohan gibi Amerikan starları ile video klibinde dalgasını geçen Pink , klibin bir sahnesinde Amerikan başkanı kılığında karşımıza çıkıyor. “Stupid Girls “ ün bu eğlenceli klibini birçok dünya starının videosuna imza atan Dave Meyers yönetti.
«I’m Not Dead» adını verdiği albümüne insanların nasıl tepki vereceğini kestiremediğini belirten Pink, yeni albümünün şimdiye kadar ki en kişisel albümü olduğunu söyledi.Albümün her şarkısına prodüktör ve şarkı yazarı olarak katkıda bulunan Pink , müzik dünyasının en yetenekli şarkı yazarı ve prodüktörleri olan Billy Mann, Max Martin ve Luke Gottwald ile çalıstı.
bu haftanın filmi veya sineması: A.R.O.G.
A.R.O.G, Cem Yılmaz'ın yazıp Ali Taner Baltacı ile birlikte yönettiği 2008 yapımı bilim kurgu ve fantastik komedi filmidir Oyunculardan Cem Yılmaz; Arif, Logar ve Kaaya rolünü, Ozan Güven, Taşo rolünü, Zafer Algöz, Karga rolünü, Özge Özberk, Ceku rolünü, Nil Karaibrahimgil, Mimi rolünü ve Özkan Uğur canlandırmıştır. Film, G.O.R.A. filminin ana karakteri Arif'in Yontma Taş Devri'nde geçen yeni macerasını konu almaktadır. 5 Aralık 2008 tarihinde Türkiye'deki sinemalarda gösterime girmiştir.
Konusu:
G.O.R.A gezegeninde tutsak olan ve Arif'e büyük kin besleyen Komutan Logar onu zaman makinesiyle 1 milyon yıl öncesine gönderir.Arif taş devri insanları, dinazorlar ve tarih öncesi kuşlarn yeraldığı devirde, insanlığı biran önce geliştirip kendi çağına yetişmeye çalışacak ve bu sırada birçok komik maceraya atılacaktır.
Yapımı
12 Kasım 2004 tarihinde vizyona giren, A.R.O.G'un önceli olan G.O.R.A'nın senaryosunu Cem Yılmaz yazıp, yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak üstlenmiştirCem Yılmaz, 2006 yılında Ali Taner Baltacı ile çektiği Hokkabaz adlı film G.O.R.A'dan başarısız olmasına rağmen G.O.R.A'nın devamı niteliğinde çekilmesi planlanan A.R.O.G filminin yönetmenliğini Ali Taner Baltacı ile birlikte üstlenmeye karar vermiştir
Filmin yapım şirketi Fida Film ve CMYLMZ Fikirsanat'tır.Filme Türk Telekom, Avea, TTNET ve Adidas sponsorluk yapmıştır. Film için sponsorlardan çok destek alınmıştır
A.R.O.G'un hazırlık çalışmalarına Ekim 2007 tarihinde başlanmıştır. Film için 3 dakikalık tanıtım filmi çekilmiştir. Tanıtım filminin ardından filmin çekimi için uygun yer arayışına girilmiş, İç Anadolu Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi'nin geneline yapılan geziler ve araştırmaların sonucu olarak Antalya'ya bağlı Kurşunlu köyü ve Afyonkarahisar'ın İhsaniye ilçesine bağlı Döğer beldesi filmin başlıca çekim yeri olarak belirlenmiştir. Bu mekanlara Ocak 2008 tarihinden itibaren 40 kişilik bir dekor grubu, yoğun kış koşullarına rağmen filmin senaryosunda geçen belirli tasarım ve uygulamaları inşa etmiştir. Arog Köyü ve Arogan Kalesi, Frig Vadisi olarak bilinen yaylaya inşa edilmiştir
Oyuncu Kadrosu
Cem Yılmaz- Arif -
Logar- Kaaya
Zafer Algöz- Karga
Özge Özberk - Ceku
Ozan Güven - Taşo
Hasan Kaçan - Cuhara
Nil Karaibrahimgil - Mimi
Rıdvan Dilmen- Rıdvan Dilmen
Özkan Uğur - Dimi
Sabri Günay - T-Rex
İlker Ayrık - Esnaf
Yapımı
12 Kasım 2004 tarihinde vizyona giren, A.R.O.G'un önceli olan G.O.R.A'nın senaryosunu Cem Yılmaz yazıp, yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak üstlenmiştir Cem Yılmaz, 2006 yılında Ali Taner Baltacı ile çektiği Hokkabaz adlı film G.O.R.A'dan başarısız olmasına rağmen G.O.R.A'nın devamı niteliğinde çekilmesi planlanan A.R.O.G filminin yönetmenliğini Ali Taner Baltacı ile birlikte üstlenmeye karar vermiştir
1986' da İstanbul’da doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bale Bölümünde ortaöğretim ve liseyi bitirdi. İstanbul üniversitesi Devlet Konservatuarı Bale Bölümünde Klasik Bale eğitimini sürdürüyor. ATATÜRK Kültür Merkezi Çocuk ve Gençlik Balesinin sergilediği oyunlarda üç yıl boyunca rol aldı. Özel şan ve piyano dersleri aldı. Reklam jingle leri seslendirdi. Tiyatro dersleri aldı.
1-) Zerrin Özer'in Rumeli Hisarı ve Bostancı Gösteri Merkezi'ndeki konserinde vokal ve danscı olarak sahne aldı.
2-) Yasemin annesi ve anneannesiyle yaşıyor. Babasının ikinci eşinden bir erkek kardeşi var.
3-) Araba park edemiyormuş, bu yüzden sürücü kursuna gitmiş.
4-) Okuldayken diş teli takmış.
5-) Çok güzel çeşit çeşit soslar hazırlayabiliyomuş.
6-) Hiç aldatmamış ama bir kez aldatılmış.
7-) Başı ağırdığında bile hemen ilaca sarıldığı için gastrit olmuş daha bu yaşta.
8-) Çok esmer olduğu için okuldaki arkadaşları ve öğretmenleri yasemine maşacı diye hitap ediyorlarmış.
9-) En sevdiği meyve üzümmüş.
10-) Lisedeyken çok yaramazmış. İlgin diye bir arkadaşı varmış onla birlikte hep ceza alırlarmış.
11-) Asla vatkalı şeyler giymezmiş.
12-) Simetri takıntısı varmış.
13-) Sevgilisi varmış konserlere çıkmadan yada televizyona çıkmadan önce hep ararmış
14-) Kızlar diyor ki; "Yasemin çok kolay ağlar, bazen sırf şımarıklıktan ağlar duygu sömürüsü yapar".
15-) Bir keresinde oyun oynarken yanlışlıkla enstrüman olarak kullandığı tefi arkadaşının kafasına geçirmiş.
16-) Bel fıtığı varmış.
17-) Her şeyden önce bir kişi ile tanıştığında kişinin önce gözlerine sonrada ayakkabılarına bakarmış.
18-) Plakası YY'miş Yani Yasemin Yürük!
19-) Yasemin annesine kızdığı zaman annesinin yastığının altına ıspanak koyarmış.
20-) Yasemin'in kuzeninin adı Bengü Ceyda'ymış.
21-) Göbek adı Damla'ymış.
22-) İlkokul son sınıfta iken bi Sibirya kurdu varmış bahçede yer yapamamışlar köpeklerine bir süre balkonda bakmak zorunda kalmışlar, bahçede kocaman bir kulübesi varmış. Motorsiklet geçtiğinde sürekli havlıyomuş. Susması için illa yanına gitmek gerekiyormuş. Yasemin kulübeye girmiş onunla kulübeden çıkınca yine havlamaya başlamış, Yasemin de sabaha kadar külübenin içinde köpeğiyle birlikte uyumuş sabah gözlerini açtığında köpeği suratını yalıyormuş.
23-) Yasemin küçükken Barbie bebeklerinin saçını boyar ve arabaya oturtururmuş.
24-) Birisi elini burnuna soktuğunda o da sokarmış.
25-) 4 yaşındayken pamuk prensesin arkadaşını oynamış boyu kısa olduğundan pamuk prensesi oynayamamamış malesef pamuktan sakalını kaldırıp püf yapıyormuş.
DOĞUM TARİHİ: 21 EYLÜL 1986
DOĞUM YERİ: İSTANBUL
BURCU: BAŞAK
EN SEVDİĞİ YEMEKLER VE İÇECEKLER: KOLA, BALIK ET, TAVUK VE ÇİKOLATA
EN SEVMEDİĞİ YEMEKLER VE İÇECEKLER: NANE, YUMURTA,
LAKABI: MAŞACI
BOYU: 1.60
KİLOSU: 61
DİNLEDİĞİ SANATÇILAR: KENAN DOĞULU, MADONNA, TARKAN, ŞEBNEM FERAH
Yasemin
Yasemin, canıma can
Yasemin, derdime derman
Yasemin, kalbimde heyecan
Yasemin, dilimde her an...
Yasemin, sıcacık bir his
Yasemin, gözde bir nur perdesiz
Yasemin, bir ahu ki kaprissiz
bu haftanın kişisi : Pink
Alecia Beth Moore sahne adı ile Pink. 1979, Pensilvanya doğumlu Amerikalı bir pop müzik şarkıcısıdır.
Asıl adı Alecia Beth Moore olan ünlü Amerikalı pop şarkıcısı Pink, 8 Eylül 1979’ da Amerika’nın Pensilvanya eyaletinin Doylestown bölgesinde dünyaya geldi. Şarkıcının Pink adını almasının sebebi, sanıldığı gibi müzik dünyasına ilk adım attığında saçlarının pembe renkli olması değildi. Arkadaşları ona bu takma ismi, Reservoir Dogs (Rezervuar Köpekleri) filminde ki Mr.Pink karakterine benzediği için takmışlardı. Pink’in müziğe olan ilgisinin başlıca sebebi, babasının onu uyutmak için bestelediği ninnilerdi. Yaşı ilerledikçe bu ninniler düetlere dönüştü ve Pink lise yıllarında babasıyla birlikte ilk bestelerini yapmaya başladı. Yerel bir rap grubuyla sahneye çıktığında ise henüz 13 yaşındaydı. Oldukça sorunlu bir gençlik dönemi geçirdikten ve annesi ile babası ayrıldıktan sonra, annesiyle kavga etmekten bunalarak 14 yaşında evi terk etti ve müzik hayatına daha ciddi bir şekilde devam etmek zorunda olduğunu anladı. Çocukluğunun büyük bir bölümü müzikle geçti. Babasının bu durumdaki etkisi sadece manevi değildi. Ona gitar derslerinde büyük katkı sağlayacak bilgiler vermiş; Janis Joplin, Shirley Murdocuk ve Donna Hathaway gibi isimleri örnek göstererek kızını küçük yaştan itibaren bir müzisyen olarak yetiştirmeye çalışmıştı.
14 yaşına geldiğinde ilk şarkısını yazdı ve Philidelphia’daki Kulüp Fever’da sahne almaya başladı. Yıldızı burada parlamaya başlayan genç kız, her zaman programına dahil olduğu bu kulüpte, sıradan bir cuma akşamında, MCA Kayıt Şirketi yetkililerinin dikkatini çekti. Yeteneğini ölçmek için Basic Instinct isimli bir grupla kısa süre birlikte çalıştırdıkları Alecia’yla çalışmaya devam etmediler. Bu geçici hayal kırıklığı, genç kızın moralini bozmadı. Çünkü o, herhangi bir topluluğa ait olduğunu düşünmüyordu. Çok kısa bir süre sonra, referansları arasında Toni Braxton ve TLC gibi önemli isimleri de bulunduran ünlü LaFace Plakçılık’la birlikte Choice adlı bir R&B topluluğunda çalışmalara başladı. Topluluk, müzik zevkleri ve tarzlar arasındaki uyumsuzluk nedeniyle yoluna devam edemese de Pink’in LaFace ile olan bağları güçleniyordu. Choice ile Atlanta’da yaptığı çalışmaları sırasında yazdığı şarkılarla yeniden keşfedilmişti. Daryl Simmons ile «Just To Be Loving You» isimli parçaya sağladığı katkılar da yeteneğini kanıtlar niteliğe sahipti. R&B’nin popa dönük olduğu tarza ilgi duyan Pink, kısa süre sonra L.A. Reid’e, yazdığı şarkıları gönderdi ve ilk kez ‘solo çalışma’ yapmak üzere harekete geçmiş oldu. Reid, Pink’in çalışmalarından çok etkilenmişti. Artık genç kız, başarılarla dolup taşacak olan kariyerine gerçek bir giriş yapmak üzereydi. Reid sayesinde; Shekspeare, Babyface ve 112 gibi önemli isimlerle birlikte çalışarak besteler üretme şansına sahip oldu.
Pink’in ilk albüm çalışması olan «Can’t Take Me Home» böyle oluştu. Amerika’da En İyi 40 sıralamasına girmeyi başaran albüm, satış rakamlarıyla da çift platin ödülün sahibi oldu. Eleştirmen Christopher John Farley, Time dergisinde «20 yaşındaki bu kızın müziği adından kesinlikle daha güzel» yorumunu yaparken, Bob Brunner ise albüm tanıtımında şarkıların «özgün müzikal etkiler bıraktığı» şeklinde görüş belirtmişti. «Can’t Take Me Home», çıkardığı hit şarkılarla da uzun süre gündeme damgasını vurdu. «There U Go», «Most Girls» ve «You Make Me Sick» gibi parçalar Pink’in başarısını pekiştirirken genç şarkıcı, aynı yıl, MTV Video Ödülleri’nde de «En İyi Yeni Şarkıcı» dalında aday gösterilmişti. 2001 yılında Pink; «Moulin Rouge» isimli sinema filmi için 70’lerin Patti LaBelle klasiği olan «Lady Marmalade»i, Christina Aguilera, Mya ve Lil Kim gibi ünlü isimlerle birlikte seslendirdi. Tüm dünyayla birlikte ülkemizde de büyük ilgi gören yeniden düzenleme çalışması, etkili video klibiyle de dikkat çekti. Pink’e; «MTV Yılın En İyi Videosu» ve «Yılın En İyi Film Videosu» ödüllerinin yanısıra «En İyi Pop Birlikteliği» dalında Grammy de kazandıran «Lady Marmalade», şarkıcının müzik listelerinde bir numaraya yükselen ilk parçası olarak da önem taşıyor. Pink, aynı yıl çıkardığı «M!ssundaztood» albümüyle kayıt şirketinin «altın kuralı»nı çiğnedi. Jim Farber’ın bu şekilde nitelendirdiği madde, «tarzınızı, stilinizi veya imajınızı değiştirerek hayranlarınızın aklını karıştırmayın» ifadesini içeriyordu. Ancak Pink, kumar oynar gibi yaptığı bu değişiklikten alnının akıyla çıkmayı başardı. Yaşadığı ve yaşattığı değişikliklerin temelinde, 4 Non Blondes’un lideri Linda Perry ile birlikte yaptığı işbirliği çalışması bulunuyordu. Pink; albümün çoğunluğunda yardımcı yazar ve yardımcı yapımcı olarak görev alan Perry için, «Onu çok sevdim. Sanırım 13 yaşındayken aynen öyleydim!» diyor. Birlikte oldukları çalışma sürecini ise «ilham verici, özgür ve hayret verici derecede güzel» olarak nitelendiriyor.
«Bu albüm, benim kim olduğumu ve nasıl işler yaptığımı bildiklerini düşünen insanlarda şok etkisi yaratacak.» diyor Pink «M!sundaztood» için. Albümde genç şarkıcı, etkileyici sözleri ve yapımdaki başarısıyla dikkat çekiyor. «Don’t Let Me Get Me» (Beni Benden Almama İzin Verme), kendinden nefret etme konusunu ele alan, ilginç sözlere sahip bir şarkı. En önemli çıkış parçalarından biri olan «Family Portrait»’ te ise anne ve babasının ayrılıklarından söz ediyor. «My Vietnam«‘da, yaşadığı kişisel sorunlarla savaşı karşılaştırdığı akıl dolu diziler yer alıyor. Pink, daha sonraki çalışmasını, Charlie’nin Melekleri: Tam Gaz (Charlie’s Angels: Full Throttle) adlı sinema filmiyle gerçekleştirdi. Filmde kısa bir rolü de bulunan genç şarkıcı, «Feel Good Time» isimli parçasıyla izleyenleri müthiş bir hareketliliğe hazırlıyor. Pink üç yıl aradan sonra ‘I’m Not Dead’ adını verdiği 4. albümüyle döndü. Şarkıcı yeni albümünün ilk single’ı ‘Stupid Girls’ radyo tv ‘larda fırtına gibi esiyor.
İlk single “ Stupid Girls “ de içi boş Amerikan starlarına göndermeler yapan Pink eğlenceli videosu ile oldukca ilgi çekti.Başta Paris Hilton ve Jessica Simpson olmak üzere 50 Cent, Fergie ( Black Eyed Peas),Britney Spears, Lindsay Lohan gibi Amerikan starları ile video klibinde dalgasını geçen Pink , klibin bir sahnesinde Amerikan başkanı kılığında karşımıza çıkıyor. “Stupid Girls “ ün bu eğlenceli klibini birçok dünya starının videosuna imza atan Dave Meyers yönetti.
«I’m Not Dead» adını verdiği albümüne insanların nasıl tepki vereceğini kestiremediğini belirten Pink, yeni albümünün şimdiye kadar ki en kişisel albümü olduğunu söyledi.Albümün her şarkısına prodüktör ve şarkı yazarı olarak katkıda bulunan Pink , müzik dünyasının en yetenekli şarkı yazarı ve prodüktörleri olan Billy Mann, Max Martin ve Luke Gottwald ile çalıstı.
bu haftanın filmi veya sineması: A.R.O.G.
A.R.O.G, Cem Yılmaz'ın yazıp Ali Taner Baltacı ile birlikte yönettiği 2008 yapımı bilim kurgu ve fantastik komedi filmidir Oyunculardan Cem Yılmaz; Arif, Logar ve Kaaya rolünü, Ozan Güven, Taşo rolünü, Zafer Algöz, Karga rolünü, Özge Özberk, Ceku rolünü, Nil Karaibrahimgil, Mimi rolünü ve Özkan Uğur canlandırmıştır. Film, G.O.R.A. filminin ana karakteri Arif'in Yontma Taş Devri'nde geçen yeni macerasını konu almaktadır. 5 Aralık 2008 tarihinde Türkiye'deki sinemalarda gösterime girmiştir.
Konusu:
G.O.R.A gezegeninde tutsak olan ve Arif'e büyük kin besleyen Komutan Logar onu zaman makinesiyle 1 milyon yıl öncesine gönderir.Arif taş devri insanları, dinazorlar ve tarih öncesi kuşlarn yeraldığı devirde, insanlığı biran önce geliştirip kendi çağına yetişmeye çalışacak ve bu sırada birçok komik maceraya atılacaktır.
Yapımı
12 Kasım 2004 tarihinde vizyona giren, A.R.O.G'un önceli olan G.O.R.A'nın senaryosunu Cem Yılmaz yazıp, yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak üstlenmiştirCem Yılmaz, 2006 yılında Ali Taner Baltacı ile çektiği Hokkabaz adlı film G.O.R.A'dan başarısız olmasına rağmen G.O.R.A'nın devamı niteliğinde çekilmesi planlanan A.R.O.G filminin yönetmenliğini Ali Taner Baltacı ile birlikte üstlenmeye karar vermiştir
Filmin yapım şirketi Fida Film ve CMYLMZ Fikirsanat'tır.Filme Türk Telekom, Avea, TTNET ve Adidas sponsorluk yapmıştır. Film için sponsorlardan çok destek alınmıştır
A.R.O.G'un hazırlık çalışmalarına Ekim 2007 tarihinde başlanmıştır. Film için 3 dakikalık tanıtım filmi çekilmiştir. Tanıtım filminin ardından filmin çekimi için uygun yer arayışına girilmiş, İç Anadolu Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi'nin geneline yapılan geziler ve araştırmaların sonucu olarak Antalya'ya bağlı Kurşunlu köyü ve Afyonkarahisar'ın İhsaniye ilçesine bağlı Döğer beldesi filmin başlıca çekim yeri olarak belirlenmiştir. Bu mekanlara Ocak 2008 tarihinden itibaren 40 kişilik bir dekor grubu, yoğun kış koşullarına rağmen filmin senaryosunda geçen belirli tasarım ve uygulamaları inşa etmiştir. Arog Köyü ve Arogan Kalesi, Frig Vadisi olarak bilinen yaylaya inşa edilmiştir
Oyuncu Kadrosu
Cem Yılmaz- Arif -
Logar- Kaaya
Zafer Algöz- Karga
Özge Özberk - Ceku
Ozan Güven - Taşo
Hasan Kaçan - Cuhara
Nil Karaibrahimgil - Mimi
Rıdvan Dilmen- Rıdvan Dilmen
Özkan Uğur - Dimi
Sabri Günay - T-Rex
İlker Ayrık - Esnaf
Yapımı
12 Kasım 2004 tarihinde vizyona giren, A.R.O.G'un önceli olan G.O.R.A'nın senaryosunu Cem Yılmaz yazıp, yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak üstlenmiştir Cem Yılmaz, 2006 yılında Ali Taner Baltacı ile çektiği Hokkabaz adlı film G.O.R.A'dan başarısız olmasına rağmen G.O.R.A'nın devamı niteliğinde çekilmesi planlanan A.R.O.G filminin yönetmenliğini Ali Taner Baltacı ile birlikte üstlenmeye karar vermiştir
***gülçin_sheker_kız***- Yeni Üye
- Mesaj Sayısı : 251
Favorin :
Ruh Halim :
Sanal Hayvanın :
:~: :
Kayıt tarihi : 24/12/08
Geri: SAYI:1 KONU: YASEMİN YÜRÜK
Güzel olmuşş cnm ellerine sağıkk
AySu**ErEn- Yeni Üye
- Mesaj Sayısı : 217
Favorin :
Sanal Hayvanın :
:~: :
Kayıt tarihi : 24/12/08
Geri: SAYI:1 KONU: YASEMİN YÜRÜK
bir şey deil
***gülçin_sheker_kız***- Yeni Üye
- Mesaj Sayısı : 251
Favorin :
Ruh Halim :
Sanal Hayvanın :
:~: :
Kayıt tarihi : 24/12/08
Geri: SAYI:1 KONU: YASEMİN YÜRÜK
saol cnm
Sammy- Cemreci ve jojo cu Photoshop Admini İLKNUR
- Mesaj Sayısı : 95
Favorin :
Ruh Halim :
Sanal Hayvanın :
:~: :
Kayıt tarihi : 16/12/08
Geri: SAYI:1 KONU: YASEMİN YÜRÜK
BİR ŞEY DEİL
***gülçin_sheker_kız***- Yeni Üye
- Mesaj Sayısı : 251
Favorin :
Ruh Halim :
Sanal Hayvanın :
:~: :
Kayıt tarihi : 24/12/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz